Yılın son gününe ulaştık. Leylak Dalı sayesinde başladığım ”Her Güne Bir Yazı” etkinliği sayesinde aralık ayını 24 yazıyla kapatarak kendi çapımda bir rekora imza attım. Yazılar istediğim uzunlukta ve nitelikte olmasa da bu kadar çok yayın girmiş olmaktan mutluyum.
Sanal Yazı Evi‘ni takip ediyor musunuz? Bültenlerine üyeyim ve dün posta kutuma düşen bir yazı sonrasında ben de 1 yıllık fotoğraf arşivimi şöyle bir taradım. Bu yıl içinde iyi hissettiğim veya kendimle gurur duyduğum anları yakalamak istedim.
O zaman aşk ile bir daha:
İŞTE BENİM 2024 GURUR KARELERİM:
Emre, amazonun yurtdışı satışından aldığım dinozor kostümü sayesinde fenomen oldu. Bütün okulu gezdi, miniklerle el sıkıştı. O kadar tatlı ki videoları 🙂 Evet, çocuklarımı mutlu etmek için elimden geleni yaptım.
Roma’ya çocuklarla, Kopenhag, Malmö, Oslo ve Stockholm’e arkadaşımla gittim (Minnettarım arkadaşım, sağol varol) . Başka diyarlarda yemekler yedim, başka hikayeler duydum.
Evimi güzelleştirdim.
Emre’nin krizlerine dayandım, derslerine katıldım, özel öğretmenlere taşıdım, okullarını değiştirdim. LGS’yi atlattım.
Okudum, okudum, okudum. Yazdım, yazdım, yazdım.
Yeğenlerime iyi gelmeye, şu koca dünyada onları önemseyen bir halaları/teyzeleri olduğunu bildirmeye gayret ettim.
Şık, sıcak ve kuytu kafelerde baş başa sohbetlerin hayalini kurdum. Hayal kurmaktan vazgeçmedim.
İçimden gelmese de kuyruğu dik tutmaktan, arkadaşlarla görüşüp buluşmaktan, konser-imza günü vb kovalamaktan vazgeçmedim.
Bir orta yol buluruz umuduyla cümleler kurdum, tavizler verdim.
2025 için rüya panosu bile hazırladım.
İTİRAF: Tüm fotoğraflarda -en mutlu görünenlerde bile- yüzüme yerleşmiş bir sıkıntı, bir burukluk, bir gerginlik gördüm. İtiraf etmeliyim ki içten içe öyle hissediyorum.
Büyük ölçekte ülkemizin genel gidişatı, alım gücümüzün sürekli düşmesi, ufukta bir umut olmaması bu sıkıntılı hâlin en büyük sebebi. Çocuklar büyüdü, ihtiyaçları ve istekleri her geçen gün artıyor. Giderek de artacak. Sadece okula ödenecek para bile başlı başına kronik kaygı nedeni.
Şahsî ölçekte ise ev işindeki belirsizlik, aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık hissiyatı, çocuklarla seyahat planı yapamamak, hayaller ve hayatlar arasındaki derin uçurum bende sürekli bir keyifsizlik yaratıyor. Daha fazla saymaya gerek yok.
2020’den beri her yıl bir öncekini arattı. 2025’de umalım ki şaşırtıcı bir şekilde iyi şeyler olsun. Tünelin ucunda bir ışık görünsün. Yenide ”umut etmeye” başlayabilelim.