Kulübümüzün gelecek toplantısında kitabı seçecek kişi benim. Sistemimiz şöyle; seçen kişi 5 kitaplık bir liste hazırlıyor. Oy çokluğu ile gelecek ayın kitabı belirleniyor. Geçen ay, Ayşegül listeyi kağıda bastırmıştı. Hepimiz için iyi oldu. Ben de toplantı bitiminde whatsap gurubumuza listeyi göndereyim diye düşünüyorum ya da müsvedde kağıtlara 10 adet basabilirim .
Bu seçme işini yapmak bana çok zor geliyordu. Çok sevdiğim, defalarca okuduğum, benim için özel bir yeri olan kitaplara -tabiri caizse- otopsi yapılsın istemiyorum. O büyüye ihtiyacım var. Yeni yazarlar keşfetmekte ise çekimserim; çoğunlukla hayal kırıklığı yaşıyorum. Oflayıp puflayıp ne yapsam diye düşünürken çare yine blog aleminden geldi: Konserve Ruhlar’la tanıştım. Öyle güzel yazmış ki kitapları, hemen listeyi oluşturuverdim. Sağolun var olun okuyan insanlar.
Bu listeden sadece Kıskanmak’ı okudum ve bayıldım. Diğerleri benim için de sürpriz olacak. (Beşini daha elemem lazım)
İşte 10 kitaplık listem:
1.Kıskanmak- Nahid Sırrı Örik, Türk Klasikleri, Roman, 240 sayfa
İki kardeşin İstanbul’da bir konakta başlayıp Zonguldak’ta devam eden hikayesi. Baş karakteri Seniha’nın duyduğu kıskançlığı ve kendisini çirkin algılamasını konu alır.
2.Küçük Bir Ayrıntı- Adania Shibli (FİLİSTİN, Kadın Yazar), 104 Sayfa
”Küçük Bir Ayrıntı 1949 yazında, Filistinlilerin 700.000 kişinin sürülmesine sebep olan Nakba felaketinin yasını tuttuğu ve İsraillilerin Bağımsızlık Savaşı’nı kutladığı dönemde başlıyor. İsrail askerleri bir grup bedeviyi Negev Çölü’nde öldürür ve aralarında bulunan Filistinli bir kızı esir alıp tecavüz ederler. Daha sonra da kızı katledip kuma gömerler. Senelerin ardından, günümüze yakın bir zamanda, Ramallah’ta genç bir kadın, tarihteki bu “küçük ayrıntı”nın peşine düşer ve takıntı derecesinde bu olayla uğraşmaya başlar.”
3. Cengiz Aytmatov- Dişi Kurdun Rüyaları, Kırgız Edebiyatı, 400 sayfa
“Dişi Kurdun Rüyaları” ve “Elveda Gülsarı” romanlarında, yalnız insanların değil, hayvanların da psikolojisini başarıyla anlatmıştır. Romanlarında kurt, deve ve at gibi hayvanlara da yer vermiş, onlara insani özellikler atfetmiş ve bunda da başarılı olmuş dünyadaki sayılı yazarlardan biridir.
4. Evelyn Hardcastle’ın Yedi Ölümü, İngiliz Edebiyatı, 456 sayfa, Macera- Gerilim- Gizem
2018 COSTA KİTAP ÖDÜLLERİ EN İYİ İLK ROMAN
Blackheath Malikânesi’nde bir kutlama için toplanan kalabalık, partinin keyfini çıkarırken Evelyn son nefesini verecek. Tekrar, tekrar ve tekrar. Katilin kim olduğunu bulması gereken ve her gün malikânedeki başka biri olarak uyanan kahramanımız ise kendi ismini dahi hatırlamıyor. Gizem gittikçe karmaşıklaşıyor: Bugün neden ve nasıl sürekli tekrar ediyor?
5. Hüznün Fiziği, Georgi Gespodinov, Bulgar yazar, 272 sayfa, roman
Yazarın, dönemden döneme, hikâyeden hikâyeye atlayarak ince ince kurduğu bir labirent-roman Hüznün Fiziği. Romanın anlatıcısı, başkalarının zihinlerine nüfuz edip onların yaşadıklarını yaşayabilen, hayat denen labirentte kaybolmuş, kendini kaybedip başkalarında bulmuş bir adam. Onun hikâyesinin iç içe geçmiş koridorlarında dolaşırken biz de kaybolup kendimizi onda buluyoruz.
6. İşin Aslı Judith, Sandor Marai, Macar Edebiyatı, Roman 308 sayfa
Orta Avrupa’nın burjuva dünyası sessizce çökerken tutku, özlem ve gelip geçicilikle sarmalanmış bir hikâyenin keskin köşelerinde yalnızlıkla sınanan iki kadın ve bir adam: Gerçek aşk daima ölümcül müdür?
7.Elden Düşme Dünya, Alman Edebiyatı, Wilhelm Genazino, Roman, 144 sayfa
Elden Düşme Dünya’nın serbest mimar olarak çalışan isimsiz anlatıcısı, bir meslektaşının ölümü üzerine onun şirketinden gelen iş teklifini kabul eder. Böylece o güne dek kendisini uzak tutmaya çalıştığı modern dünyanın iş ve ilişkiler ağına, biraz da kendi rızasıyla düşmüş olur. Bir zaman sonra da kendisinin, yaşadığı aşkın, katlanmak zorunda olduğu işin, kısacası her şeyin âdeta “elden düşme” olduğu gerçeğini kavrar. İnsan olmanın kaderine kendince başkaldırdığı her seferde kararsızlık, çelişki ve pişmanlık yumağına hapsolurken, hayatı bir parça daha farsa dönüşür.
8.Çatlak- Jean Paul Didierlaurent, Fransız Edebiyatı, roman, 224 sayfa
Xavier Barthoux’nun işiyle ailesi arasındaki düzenli hayatı, yazlık evinin duvarında keşfettiği bir çatlakla sarsılır. Bu küçük çatlak, Xavier’nin hayatını değiştirecek adımların da başlangıcı olacaktır. Ustalıkla işlediği karakterler aracılığıyla okurları varoluşsal sorgulamalara ve insan ruhunun derinliklerine sürükleyen Didierlaurent, bir yandan da düzenin kaosla, gerçekliğin fantastik öğelerle iç içe geçtiği bir yolculuğa çıkarır.
9.Anne Ben Düştüm mü? – Beliz Güçbilmez, İnceleme-Deneme
Gerçek olmadıklarını, üstelik er ya da geç hikâyelerini unutacağımızı bildiğimiz halde filmlerden, romanlardan neden vazgeçemiyoruz? Karşıladıkları ihtiyaç tanımlanabilir mi? Kurmacalara neden muhtacız?
Beliz Güçbilmez kurmaca-gerçek ilişkisini, ilk bakışta göze çarpan benzerlikleriyle değil de benzerliğin bağrındaki farkla düşünmeyi öneriyor. Kurmaca evreninin kişisel deneyim arşivimize ve duygusal repertuvarımıza katkısını da ürettiği hakikati de ancak o farkı koruyarak tecrübe edebileceğimizi anlatıyor.
10.Yüzücüler- Julie Otsuka, Japon-Amerikan Edebiyatı, Roman, 188 sayfa
Yüzücüler, havuz rutinleri haricinde birbirleri için bilinmezler. Her biri, kaçışı kulaç atmakta bulduğu için orada. Ama havuzun dibinde bir çatlağın belirmesiyle, rahatın ve huzurun olmadığı acımasız bir dünyaya sürülüyorlar.
Yüzücülerden biri, Alice, yavaş yavaş hafızasını yitirmekte. Onun için havuz, sinsice sızan demansın karanlığına karşı son savunma hattıydı. Hızla bulanan zihni düne –çocukluğuna, toplama kamplarında geçen yıllarına– doğru kaçarken, uzun süre önce koptuğu kızı giriyor bugününe, geç de olsa. Annesinin hastalığının yıkıcı ilerleyişine tanık olurken, ilişkilerinin kuruyup çölleşen paramparça arazisinde yolunu bulmak zorunda.
Anneler ve kızları, keder ve anılar, sevgi ve geri dönüşsüz kaybın kulvarlarında yüzen Yüzücüler, efsunlu ve unutulmaz bir düş.
Anneler ve kızları, keder ve anılar, sevgi ve geri dönüşsüz kaybın kulvarlarında yüzen Yüzücüler, efsunlu ve unutulmaz bir düş.
